#Kitap Yorumu: Doğruluk Cadısı-Susan Dennard

Kitap Adı: Doğruluk Cadısı

Orijinal Adı: Truthwitch

Yazar: Susan Dennard

Yayınevi:Novella Dinamik

Sayfa Sayısı: 496

Goodreads Puanı: 3.92

Benim Puanım: 2.00

Üç büyük imparatorluğun hüküm sürdüğü bir kıtada cadılık yeteneğine doğuştan sahip olanlar, bunun kendilerini diğerlerinden farklı kıldığını gayet iyi bilirler. Ancak butopraklarda büyüler kadar sorunlar da çeşitli ve fazladır.Doğruyu yalandan ayırt edebilen nadir bir güce sahip Safiya; lonca efendilerinden imparatorlara, hükümdarlık hayalleri kuran eski savaş kahramanı komutanlardan paralı askerlik yapanKan Cadıları'na kadar pek çok düşmandan kendini korumak ve gizlenmek zorundadır. İnsanların duygularını ve bağlarını görebilme yeteneğine sahip Iseult ise, kavmini terk etmiş olmasından dolayı bir hedef haline gelmiştir.Safiya ve Iseult, boyun eğmek zorunda oldukları yazgıya göre değil, kendi tercihleriyle çizdikleri bir yolda hayatlarını yaşamak istemektedir. Fakat yaklaşmakta olan savaşın gölgesi, iki cadının özgür yaşama hayallerinin üzerine kara bir bulut gibi çöker.

İşte karşınızda mükemmel bir tasarımla şişirilmiş bir kitap daha: Doğruluk Cadısı. Bunca güzel övgüye ve yoruma karşın, kitaba bir türlü ısınamayan tek ben miyim merak ediyorum :cc

Doğruluk Cadısı, yazarın kendi oluşturduğu bir dünyada, Cadı Diyarları'nda geçiyor. Dünyanın kendine has farklılıkları var. Bakınız çeşit çeşit cadıları, şifa pınarları, canavarları... Buraya kadar her şey güzel gözüküyor. Fakat yazar bize dünyayı öyle karışık bir şekilde sunuyor ki, kitabı okurken beyniniz bir süre sonra hata vermeye başlıyor. Kitapta sürekli yeni kelimelerle karşılaşıyoruz ve bir noktadan sonra hiçbiri aklımızda kalmıyor. Neredeyse hiçbir şey tam olarak açıklanmıyor. Kitapta geçen dünyaya bu tür sebeplerle bir türlü alışamadım. Yazar farklı bir dünya oluşturmak istemiş ama ne yazık ki bunu okuyucusuna sunamamış. Eğer kelimeler birbirine girmeseymiş, karşımızda gerçekten etkileyici bir dünya varmış.

Kitapta adı üstünde doğruluk cadımız Safiya'nın güçleri önplanda. Bu gücün imparatorluklar için çok önemli olduğu kitapta sürekli belirtiliyor. Ama şöyle bir gerçek var. Iseult gibi duyguları görebilen bağ cadıları yalanları anlayamaz mı? Doğal olarak yalan söylerken mutlaka bir duygu değişimi olmak zorunda. Bu noktada yanlış mı düşünüyorum emin olamadım. Bu benim için kitapta büyük bir mantık hatasıydı.

Kitabın benim için tek artısı karakterleri oldu. Safiya ve Iseult arasındaki derin dostluk çok hoşuma gitti. Önplanda olan iki kadın karakterin de güçlü tiplemeler olması iyi bir  ayrıntıydı. Fakat Merik ve Safiya aşkı okuduğum en zorlama aşklardandı diyebilirim. Aralarında ne zaman böyle bir bağ oluştu anlayamadım bile. Açıkçası Iseult ve kan cadısı Aeduan çok daha iyi bir çift olabilirler gibi geliyor.

Sonuç olarak kitabı okurken bir kelime defteri kullanmanızı ve kitap özetinin telefonunuzun arkaplanında açık kalmasını öneriyorumskdldfkdslc. Şaka bir yana kitabı sevenlerin de sayısı bir hayli fazla. Bu sebeple gerçekten merak ediyorsanız yorumuma aldanmayıp kitaba bir şans verebilirsiniz.

"Tarihi yazanlar savaşı kazananlardır."